Acıdan Kurtulmak.

Acıdan Kurtulmak.

Acıdan Kurtulmak.

İçgüdüsel olarak acıdan kurtulmak ve mutluluğu elde etmeye ihtiyaç duyarız. Bunu başarmak için üç yol düşünebiliriz.

• Daha fazla mutluluk edinmeye odaklanın. Doğal olarak daha fazla mutluluk varsa, daha az acı vardır.
• Daha fazla mutluluk ararken aynı zamanda acıdan kurtulamaya da çalışın. Bu yöntem denkliğin her iki tarafına da hitap eder.
• Acıdan kurtulun. Dinginlik ve huzurlu mutluluk kişi sadece acıdan kurtulduğunda ortaya çıkar.

Bana göre acı ve mutluluk bir terazinin iki kefesindeki ağırlıklar gibidir. Çekim merkezi her zaman daha ağır olan tarafa kayar. Mutluluk derinde ve geniş olduğunda acı yüzeye yükselir. Kişi acıyı aşınca mutluluk doğal olarak ortaya çıkar.

Hangisi daha mantıklıdır; mutluluğu artırarak acıdan kurtulmak mı veya acıdan kurtularak doğal mutluluğun oluşmasına izin vermek mi? Geçici mutluluk hissindense kalıcı bir mutluluk sahibi olmak istiyorsanız, öncelikle acıdan kurtulmalısınız.

Her bireyin dünyayı kendine göre algılayıp ve yorumladığını görmek pek de zor değil. Bakış açısı ve yaklaşım kaçınılmaz olarak kişinin kültürü, eğitimi, karakteri ve alışkanlıklarından etkilenir. Örneğin şöhreti, mevkisi ve serveti olan ama yine de açıklanamaz bir biçimde kendi işini bozan ve hedefine ulaşamayan insanlar vardır. Bu insanlar uzun vadede sıkıntı yaşarlar ve çok sıkılıp acı çekerler. Ruhani seviyede aşırı acılar yaşarlar. Böyle insanlara “Görünüşte mutlu ama kalbinde acı dolu” deriz.

Bazıları da büyük baskı altında görünür ve arı gibi her gün yoğun bir tempoda çalışırlar. Birçok insanın gözünde, onlar acı çekmektedir. Hatta bu insanlar bunun kaderleri olduğunu bile kabul edebilirler. Ancak yoğun şekilde çalışırken mutludurlar ve ruhani seviyede acı çekmezler. Böyle insanlara ise “Görünüşte acı çeken ama kalbinde mutlu” diyebiliriz.

İsteyerek ya da istemeyerek birinci tip insanlar tüm insanların karşılaştığı acıyla edilgen olarak uğraşmaktadırlar. Bu insanlar acıyı aktif olarak bir fırsat gibi kullanıp, anlamayı başaracak kadar kendilerini sakinleştirerek, başka bir ruhani alemi keşfetme inisiyatifini almazlar. Maddesel zevklere düşkünlük gösterirler; irade ve maneviyat eksikleri çektikleri acının temel nedenleridir.

Yaşamda acı çekme gerçeğini ortaya çıkarmak her zaman negatif bir yaşam görüşüne neden olmaz. Düşündüğünüzün aksine bu gerçek, insanları kötümser veya hayal kırıklığına uğramış veya yaşama inancını kaybetmiş hale getirmez. Tersine, insanların yaşama heveslerini canlandırır, acıdan kurtulmaları için onları tetikler ve acıyı aşmak için bir yol bulmaya iter. Bu anlayış insanları olumlu anlamda yaşama ve mutluluk yaratmaya adanmış hale getirebilir, böylece toplumun da gelişmesini ve ilerlemesini sağlar. “Tanrı bir insana önemli bir görev vermeyi planladığı zaman, önce kalbine işkence yapar, uzuvlarını çabalatır, bedenini aç bırakır ve o insanın içini boşaltır.” Acılar birçok “normal” insan kadar, birçok büyük insanı da dünyanın ve yaşamın daha derin anlamını kazanmak için zorlamıştır. Acı çekmek insanların yaratma tutkularını hareket geçirir, bedenlerine ve zihinlerine gelişim şansı verir, fiziklerini ve iradelerini kuvvetlendirir ve onları bekleyen görevleri başarmalarına yardımcı olur…”

Alıntı: Şifa Sanatları s.67,Emei Qigong Okulu 13. Soy Sahibi Grandmaster Fu Wei Zhong

Acıdan Kurtulmak



Skip to content