03 Oca Beklentisiz İlişki Mümkün Müdür? – 2
Evlenince veya sevgili olunca uzun süre birliktelik olunca ve işin içine sekste girince ruhların birbirlerinden etkilendiklerini hatta fiziksel hastalıklara kadar birbirine gecebilme durumuna inanıyor musunuz? Evet bunu tam olarak nasıl tanımlayacağımızı bilemesek bile, böyle bir bağ oluşuyor. Sadece evlilikte değil, bir ilişki süreci içerisinde de bu bağ oluşuyor hatta ilişki ne kadar derinleşir ise o bağ o kadar güçleniyor. Hatta bazı danışanlarımız ile ilişkiler üzerine konuşur iken, ben evlenmek isteniyorum cümlesi ile karşılaşıyoruz. Bu bir tercihtir ve çok normaldir. Fakat konu ilerledikçe hatalı anlaşılmış olan bir durumu da gözler önüne seriyoruz. Ben evlenmek istemiyorum, çünkü aramda derin bağ oluşmasını istemiyorum hatta karmik olarak onun karmalarını taşımak istemiyorum v.b cümlelerine tanık oluyoruz. Bu konudaki en büyük hata, bir ilişkinin ruhani bir birlik olduğunun anlaşılamıyor oluşu. Karmik bir bağ veya ruhsal bağ oluşması için birlikte yaşamak, cinsel birliktelik yeterlidir. Karmik bağ veya derin ruhsal bağ sizin kağıt üzerinde evli olmanıza bakmaz. Uzun süreli birlikteliklerde oluşan ruhsal bağlar ; Yukarıda da anlatmaya çalıştığım gibi, ilişkinin derinliğine göre ruhsal bağların da derinliği artar. Birliktelik cinsellikle perçinlendiğinde karmik bir bağ dahi oluşturur. Bu bağları hassasiyetimiz geliştikçe görebilme, algılayabilme yetimiz ortaya çıkabilir. Fakat en büyük göstergesi birlikte yaşayanların hem enerjisel, hem ruhsal benzerlik gösterme eğilimlerinin artmasıdır. Burada önemli bir noktaya değinmek istiyorum ki kafalar karışmasın ; benzerlikler karakteristik benzerlikler değildir. Ruhsal açıdan birlerini beslediklerinden çoğu şeyi birlikte yapmaktan hoşlanır hale gelirler. Aynı anda bir çok şeyi aynı şekilde görebilirler. Ya da tam tersi birbirlerinin o kadar tersi oldukları halde, birbirlierini tamamlayabilecek şekilde şekillenebilir yaşamları. Bu birbirlierinden nasıl beslendikleri, birbirilerine ruhsal olarak nerede ihtiyaç duyduklarına bağlı olarak değişir. Çünkü hiçbir ilişki tesadüf değildir. Mutlaka bizim gözle göremediğimiz eksiğimiz olan, besin azlığı çektiğimiz bir hali değiştirmek, dönüştürmek için ilişkiler oluşur ve devam eder. İlişkiler fiziksel gibi gözükse de ruhani birliktelikten ibarettir. Az önce de anlattığım gibi bu birliktelik çiftlerin birbirlerini beslemeleri ile oluşur. Herkesin besini, ruhsal ihtiyacı, deneyimleyeceği dersler farklıdır. Ve bu dersler, deneyimler bazen duyguları aşıp cinsellikle aktarılır. Kişiler kendilerini birbirlerine açtıkları andan itibaren, duygusal yapıları birbirlerine akmaya başlar. Çünkü o enerji alanları yaşamsal dersleri, bilinçaltı kalıpları, korkuları, neşeleri, olumlu, olumsuz tüm duyguları ruhlarını,bedenlerini sarmaya ve kuşatmaya başlar. Bu sebepledir ki ilişkilerde bir yerden sonra her yönden benzerlikler gösterdikleri görülür. Birbirlerine akıttıkları sevgi bu bağlar ile güçlenir. Öfkelerini algılar halini alırlar. Hatta bazen konuşmadan anlaşabilirler. Bundan daha güzel ne olabilir ki? Bu beslendikçe büyüyen, gelişen her aşamada iyileştiren bir yöndür aslında. Çünkü hastalıklarınız bile benzer olabilir artık. Bu artık çoğu insana korkunç gözükse bile derinlemesine düşünüldüğünde çok güzel bir duygu ve ruhsal alışveriştir. Şunu da hemen belirtmek isteriz ki; tamamen aynılaşmak değil bahsedilen ve gerçekleşen. Bu hatalı bir algıdır. Yinelemekte fayda görüyorum; bu birliktelik ile birbirine bağlanan iki güzel ruh eksisi ve artısi ile yeni bir yaşam oluşturur. Birbirlerine bağlı; fakat kendine özgü ruhsal yaşam dersleri, duyguları devam eder. Her bir bireyin kendine ait, yaşam dersleri vardır. Biriyle birlikteliği ve onunla kurduğu bağ bunu sadece aynı paydada birleştikleri için onu beraber yaşamalarına yardımcı olur sadece.
Burcu Erim Dural & Aziz Azad Dural
Facebook Sayfamız için tıklayınız.