03 Oca U-yanmak
U-yanmak bir macera. Uzun zaman önce başka mecralarda temelleri atılan günden güne biraz daha kendini var eden bir Yol’culuk. İnsan kendi atalarının hikayeleri ile büyür ya evinde. Benim de hedeflerim, geleceğim o dinlediğim yaşanmışlıklar şekillendi. Şifa çocukluğumdan itibaren hayatımın bir parçası oldu. Anneannemin duaları, evliyaların mezarlarını ziyaretler, gücümün yettiğince sağı solu ağrıyanların ağrıyan yerlerini ovmaya çalışarak geçti yıllar.
Ortaokulda hayatın içinde yepyeni çizgileri görme fırsatları çıktı. Kimine göre kader kimine göre kumaşımıza göre deneyimlere, ufuklara yönlendik. Savaş sanatları çalışmaya lisede başladım. Üniversiteye girene kadar devam etti. İnsanın hamurunda ne varsa ona ilerliyor yaşamımda da gördüm. Kalbimde olan daima huzur’a doğru hareket etmek, insanların içindeki huzursuzluğa çözüm aramaktı. Üniversite yıllarında derinleşti Yol’culuk. Baktık ki dışarıda aradıklarımızın ucu kendi içimize yönelmeyi gerektirir. Aramak bitmedi hiç.
Yıllar içinde öğrendiklerimle şekillendim. Halen şekilleniyorum. Bitmedi insanların yüreklerindeki acı. Elden geldiğince, gücüm yettiğince bilgilerimle çabalıyorum yardım isteyenlere, çareye, vesile olmak için. Öğrendiklerimin isimleri bazen okuyana garip gelir. Gelsin boşverin. Önemli olan hepimize sunduğu faydalardır. Biz faydanın peşindeyiz. Mucizeler dağıtamayız kimseye. Çaba gösterebildikçe gelişmenin geldiğini çok defa gördük. Hepimiz hayatlarımızda görüyoruz.
U-yanmak, bilincinde olmaktır. Farkında olmak. Yaşadığımızın, bedenimizin, çevremizin, yakınlarımızın, yakındıklarımızın, sorumluluklarımızın, kaçtıklarımızın farkında olmak. Yeri gelir nefesimizi kullanırız, yeri gelir bedenimizi, yeri gelir karşımızdakinin sözlerini, gözlerini. U-yanmak, bilincinde olmaktır. Ne için dünyaya geldiğimizi fark edebilmek, olabilmek için U-yanmak. Ya unutmaya teslim olalım ya da U-yanarak gerçeğe yanalım.
Burada buluştuk ise:
Arayışınız, arayışımızla aydınlanır umarız.
Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.